top of page

DİVAN EDEBİYATI

Divan edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 13. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar gelişmiş olan klasik Türk edebiyatıdır. Bu edebiyat türü, adını, şairlerin şiirlerini topladıkları ve "divan" adı verilen derleme kitaplardan alır. Divan edebiyatı, Arap ve Fars edebiyatlarının etkisi altında gelişmiştir ve belirli kurallara, kalıplara, ve estetik değerlere dayanan bir edebiyat türüdür.

Sınavlarda en sık sorulan Divan Edebiyatı dönemi şairleri arasında Mevlana, Âşık Paşa, Ahmedî, Şeyhi, Şeyh Gâlip, Fûzûli, Bâkî, Nefî ve Nedim gibi önemli isimler yer alır. 

Bu konuya çalışırken yukarıda adı geçen sanatçılara dikkatle odaklanmanızı tavsiye ederiz. 

13. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

Hoca Dehhani

• Divan edebiyatının kurucusu ve ilk divan şairi olarak kabul edilmektedir.

• Eserlerinde din dışı temalara yer vermiştir.

• Bazı kaynaklara göre, XIV. yüzyılda yaşamıştır.

• Oğuz Türkçesini edebî bir ustalıkla kullanmıştır.

• Aşk, şarap ve tabiat gibi bireysel ve lirik temalar, şiirlerinde öne çıkan başlıca konulardır.

• Günümüze yalnızca sınırlı sayıda şiiri varabilmiştir.

•"Selçuklu Şehnamesi" (Selçukname) adlı eseri, yaklaşık yirmi bin beyitten oluşan Farsça bir  mesnevi olarak değerlendirilmektedir.

• Şair, edebiyat tarihine ilk kez Fuat Köprülü tarafından tanıtılmış ve bilimsel literatüre            kazandırılmıştır.

​​

Ahmet Fakih

• Tasavvuf içerikli şiirler kaleme alan şairin, bazı kaynaklara göre XIV. yüzyılda yaşadığı            kabul edilmektedir.

• Şairin "Çarhnâme" adlı eseri, kaside nazım biçiminde yazılmış olup; dinî, tasavvufî ve            ahlaki temalar içeren manzum bir metin olarak değerlendirilmektedir.

• Mevcut kaynaklar ışığında, Eski Anadolu Türkçesiyle eser veren bilinen en eski şairdir.

•"Kitâbü Evsâf-ı Mesâcidi’ş-Şerîfe" adlı mesnevisi; Şam, Kudüs, Mekke ve Medine gibi kutsal  şehirleri tasvir eden bir seyahatnâme niteliğindedir.

• Bu yönüyle eser, Türk edebiyatının bilinen ilk manzum seyahatnamesi olarak da kabul edilmektedir.

 

Eserleri

 

1. Çarhname

 

Şeyyat Hamza

 

• Mutasavvıf bir şair olan sanatçı, şiirlerinde hem hece hem de aruz ölçüsünü kullanmıştır.

• Eserlerinde ağırlıklı olarak dinî, tasavvufî ve ahlaki temaları işlemiştir.

• Şiir dilinde Eski Anadolu Türkçesini tercih etmiştir.

• Şeyyad Hamza, edebiyat tarihinde ilk kez Fuat Köprülü tarafından tanıtılmıştır.

• Şairin edebî mirası içerisinde, "Destan-ı Sultan Mahmud" adlı bir mesnevi de yer almaktadır.

• Türk edebiyatında, özellikle Anadolu sahasında, kaleme alınan ilk aşk mesnevisi ve aynı zamanda ilk mesnevi örneği olarak kabul edilen "Yûsuf u Züleyhâ" adlı eserin müellifidir.

Eserleri

 

1. Yusuf u Züleyha

 

Mevlânâ

 

• Mutasavvıf şairlerin en tanınmışı kabul edilen Mevlânâ, kaleme aldığı eserlerinde tasavvufî düşünceyi merkeze almıştır.

• Tüm eserlerini Farsça olarak yazmıştır.

•"Hamdım, piştim, yandım." ifadesi, sanatçının tasavvufî tecrübesini ve hayat felsefesini özetlemektedir.

• Şems-i Tebrizî ile tanışmasının ardından tasavvuf yoluna yönelmiştir.

• Bazı şiirlerinde, yer yer Türkçe sözcük ve dizelere de yer vermiştir.

• Şiirlerinde "Rûmî" mahlasını kullanmıştır.

• Ölümünü "Şeb-i Arûs" (düğün gecesi) olarak nitelendirmiş; bu anlayış doğrultusunda vefatı Allah’a kavuşma olarak görülmüş ve her yıl anma törenleriyle yâd edilmiştir.

 

Eserleri

 

1. Mesnevi

2. Davan-ı Kebir

3. Fi Hı Ma Fih

4. Mecalis-i Seb'a

5. Mektubat

 

Sultan Veled

• Sanatçı, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin oğludur.

• Mevlevilik tarikatının kurucusu olarak kabul edilmektedir.

• Eserlerinde ağırlıklı olarak tasavvufî düşünceyi işlemiştir.

• Babası Mevlânâ’nın fikirlerini sistemleştirerek yaygınlaştırma gayreti içinde olmuştur.

• Farsça yazmakla birlikte, Türkçe şiirler de kaleme almıştır.

• Türkçe, Farsça ve Rumca dillerinde yazılmış bir divanı bulunmaktadır.

• Sultan Veled, ilk Mevlevî dergâhını kurmuş; bu yapının ilk şeyhi olarak, vefatına dek görevini sürdürmüştür.

Eserleri

 

1. İptidaname

2. İntihaname

3. Rebabname

 

14. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

 

Gülşehrî

 

• Asıl adı Süleyman olan sanatçı, Mevlevîlik tarikatına bağlılığı ve mesnevî türündeki eserleriyle tanınmıştır.

• Eserlerinde ağırlıklı olarak tasavvufî düşünceyi işlemiştir.

• Kırşehirli olan şairin Aruz Risalesi adlı eseri Farsça kaleme alınmıştır.

• Kırşehir’de kurduğu Mevlevî dergâhı aracılığıyla tarikatı yayma gayreti içinde olmuştur.

• O dönemde Kırşehir’in “Gülşehir” adıyla anılması nedeniyle eserlerinde “Gülşehrî” mahlasını kullanmıştır.

• Gülşehrî, uzun yıllar Ahi Evran’ın yakınında bulunmuş, onun vefatının ardından Ahilik postuna oturmuştur.

• Sanatçının Kerâmet-i Ahi Evran adlı eseri, Ahi Evran’ı cömertliğiyle öne çıkan başka bir şahsiyetle kıyaslayan, Türkçe olarak yazılmış bir mesnevidir.

Eserleri

 

1. Feleknâme

2. Mantıku't u Tayr

 

Âşık Paşa

 

• Asıl adı Ali olan sanatçı, eserlerinde "Âşık" mahlasını kullanmıştır.

• Eserlerini, dönemin genel eğiliminin aksine, sade ve anlaşılır bir Türkçe ile kaleme almıştır.

• Yunus Emre’nin tasavvufî üslubu ve söylem biçimi, onun şiirlerinde de etkisini sürdürmüştür.

• Âşık Paşa, Türkçenin edebî bir dil olarak kabul görmesi sürecinde önemli katkılarda bulunmuş, bu konuda bilinçli bir çaba ortaya koymuştur.

• Sanatçının eserleri, sanatsal değerinden ziyade, Türkçeye verdiği önem ve katkı açısından edebiyat tarihimizde dikkat çeken bir konumdadır.

 

Eserleri

 

1. Garibnâme

2. Fakrnâme

 

Nesimi

 

• Hurûfîlik tarikatına mensup olan sanatçı, kaleme aldığı şiirlerinde ağırlıklı olarak tasavvufî temaları işlemiştir.

• Eserlerini yazarken yalın ve akıcı bir üslup benimsemiştir.

• Aynı zamanda, özellikle lirik şiirleriyle tanınmaktadır.

• Vahdet-i Vücûd anlayışını benimsemiş ve bu düşünceyi şiirlerinde savunmuştur.

• Bazı gazellerinde "Hüseynî" mahlasını kullanmıştır.

• Azeri Türkçesiyle kaleme aldığı tuyuğları, şairin en bilinen şiir türleri arasında yer alır.

• Sanatçının hem Türkçe hem de Farsça Divan’ı bulunmaktadır.

Kadı Burhaneddin

 

• Aruz ve hece ölçüsüyle kaleme aldığı şiirleriyle tanınan sanatçının, Divan adlı bir şiir mecmuası bulunmaktadır.

• Şiirlerinde özellikle cinas ve tevriye gibi söz sanatlarına sıkça yer vermiştir.

• Edebi geleneğin aksine, şiirlerinde mahlas kullanmamıştır.

• Asıl adı Ahmet olan sanatçı, siyasi alanda da etkin olmuş; Eretna Beyliği'nin yıkılmasının ardından Sivas’ta bağımsızlığını ilan etmiştir.

• Ancak Akkoyunlularla yaptığı bir savaşın ardından mağlup olarak hayatını kaybetmiştir.

• Eserlerinde hem tasavvufî hem de din dışı temaları işleyerek geniş bir konu yelpazesi ortaya koymuştur.

• Azerbaycan Türkçesiyle yazdığı tuyuğlar ve gazeller, sanatçının en çok bilinen ve özgün yönlerinden biri olarak dikkat çeker.

 

Kul Mesud

 

• Sanatçının çeviri olarak kaleme aldığı “Kelile ve Dimne” adlı eseri önemlidir.

 

Hoca Mesud

 

• Türkçe'yi başarılı bir şekilde kullandı.

• "Fergengnâme-i Sadi" adlı eseri, tasavvuf konulu bir mesnevidir.

• Sanatçı'nın "Süheyl ü Nevbahar" adlı eseri âşık konulu ilk mesnevilerdendir.

 

Eserleri

 

1. Süheyl ü Nevbahar

 

Ahmedi

 

• Asıl adı Taceddin İbrahim Bin Hızır olan sanatçı, Germiyan bölgesine mensup bir şairdir.

• Şiirlerinin toplandığı kendine ait bir Divan’ı bulunmaktadır.

• Edebi yönüyle çoğunlukla din dışı temaları ele almıştır.

• Aynı zamanda Ahmedi, bilgeliğiyle de tanınan bir şahsiyettir.

• Ancak edebi gücü, döneminin diğer önde gelen şairleriyle karşılaştırıldığında sınırlı görülmektedir.

 

Eserleri

 

1. Miyarü'l-edep

2. Mizanü'l-edep

3. Mirkatü'l-edep

4. İskendernâme

5. Cemşid û Hurşid

6. Tervihü'l Ervah

 

15. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

 

Hamdullah Hamdi

 

• Anadolu sahasının hamse sahibi ilk sanatçısı olan Hamdullah Hamdi, Türk edebiyatında en güzel "Yusuf û Züleyha" mesnevisini yazdı.

• Sanatçının kaleme aldığı diğer eserleri şunlardır:

1. Leyla ve Mecnun

2. Tuhfetu'l Uşşak

3. Kıyafetnâme

 

Yazıcıoğlu Mehmed

 

• Malkaralı olan sanatçı, Hacı Bayramı Veli'ye bağlanmış.

• Aruz ölçüsüyle kaleme aldığı on bin beyitlik din tarihi niteliğindeki "Muhammediye" adlı eseri ünlü.

 

Necati

 

• Asıl adı Nuh veya İsa olarak rivayet edilen sanatçının, devşirme kökenli olduğu bilinmektedir.

• Eserlerinde yalın ve anlaşılır bir dil tercih etmiş, halkın söyleyişine yakın durmuştur.

• Atasözü ve deyim kullanımına yer vererek eserlerini sözlü kültür unsurlarıyla zenginleştirmiştir.

• Özellikle âşık temasını işlediği gazelleri, Necati'nin edebi şahsiyetinde öne çıkan örnekler arasında yer alır.

• Türkçe bir Divan’ı bulunmakta olup, ayrıca hat sanatıyla da ilgilenmiştir.

• Sanatçının “Hüsrev-i Rûm” ve “Melikü’ş-şuarâ” unvanları, dönemi içerisinde ona atfedilen yüksek edebi konumu göstermesi bakımından önemlidir.

 

Sinan Paşa

 

• Süslü Nesrin ilk temsilcisi olan sanatçı, eserlerini süslü bir lisan ile kaleme aldı.

• Sanatçının diğer eserleri şunlardır: "Tezkiretu'l Evliya, Maarifname, Tezhibu'l Ahlâk."

• Sanatçının secili, sanatlı bir anlatımı mevcut.

 

Eserleri

 

1. Tazarrunâme

 

Ali Şir Nevai

 

• Çağatay edebiyatının en önemli ve en tanınmış şairidir.

• Dil bilinci yüksek bir sanatçı olarak, Türkçenin gelişimine büyük katkılar sunmuştur.

• Dördü Türkçe, biri Farsça olmak üzere toplam beş Divan’a sahiptir.

• Türk edebiyatında hamse sahibi ilk şair olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.

• Hükümdar ve şair Hüseyin Baykara’nın yakın dostu olup, aynı zamanda onun vezirliği görevini üstlenmiştir.

• Çağatay Türkçesine yaptığı katkılar nedeniyle, bu lehçeye zamanla "Nevâî dili" denilmiştir.

• “Mecâlisü’n-Nefâis” adlı eseri, Türk edebiyatı tarihinde kaleme alınan ilk şairler tezkiresi olma özelliğini taşımaktadır.

• “Muhâkemetü’l-Lugateyn” adlı eseri, Türkçenin Farsçaya karşı üstünlüklerini ortaya koymayı amaçlayan önemli bir dil tartışması metnidir.

Sanatçının hamseyi oluşturan eserleri şunlardır:

  1. Hayretü'l Ebrar

  2. Ferhad û Şirin

  3. Leyla ve Mecnun

  4. Seba-i Seyyare

  5. Sedd-i İskenderi

 

Eserleri

 

1. Mecalisü'n-Nefais

2. Mizanü'l Evzan

3. Muhakemetü'l Lugateyn

 

Şeyhi

 

• Asıl adı Yusuf Sinaneddin olan sanatçı, Divan şiirinin en yetkin ve usta temsilcilerinden biri olarak kabul edilir.

• Şairliğinin yanı sıra, hekimlik ve din bilgini kimlikleriyle de tanınmaktadır.

• Sanatçının Türkçe bir Divan’ı mevcuttur.

• Ankara’da Hacı Bayram-ı Veli’ye intisap ettikten sonra, şiirlerinde “Şeyhî” mahlasını kullanmaya başlamıştır.

• Şairin edebî anlayışını yansıtan “Gazel yazmak ev yapmaya, mesnevi yazmak ise şehir kurmaya benzer.” sözü, ona aittir.

• Eserlerinde ağırlıklı olarak din dışı temaları işlemiş; bununla birlikte tasavvufî düşünceye de yer vermiştir.

• Sanatçının en bilinen eserlerinden biri olan “Har-nâme”, Türk edebiyatındaki ilk fabl örneği olma özelliğine sahiptir.

 

Eserleri

 

1. Harnâme

2. Hüsrev û Şirin

 

Süleyman Çelebi

 

• Sanatçının en önemli özelliği, "Vesiletü'n-Necât"ın yani "Mevlid"i yazan kişi olmasıdır.

 

Babürşah

 

• Kalem, kelâm ve kılıç ustalığını bir arada taşıyan sanatçı, eserlerini Çağatay Türkçesiyle kaleme almıştır.

• Hattat, nakkaş ve bestekâr kimlikleriyle çok yönlü bir sanatkâr olarak tanınır.

• Vefat tarihi itibarıyla, bazı kaynaklarca 16. yüzyıl sanatçısı olarak da değerlendirilmektedir.

• Sanatçı, Babür İmparatorluğu’nun kurucusu ve ilk hükümdarıdır.

• “Babürnâme” (Vekâyî) adlı eseri, Türk edebiyatının bilinen ilk anı (hatıra) örneği olma niteliğine sahiptir.

 

Eserleri

 

1. Babürnâme

 

Mercimek Ahmet

• Sanatçı, Keykâvus’un “Kâbûsnâme” adlı eserini Türkçeye çevirmiş; çeviri sürecinde metne özgün katkılarda da bulunmuştur.

• Eserlerinde atasözü ve deyim kullanımıyla söyleyiş zenginliği sağlamıştır.

• Gerek özgün gerekse tercüme metinlerini, geniş okur kitlesinin rahatlıkla anlayabileceği sade bir dille sunmuştur.

Eserleri

 

1. Kabusnâme

 

Ahmet Paşa

 

• Dinî-tasavvufî temalara eserlerinde fazla yer vermeyen sanatçı, daha çok aşk ve tabiat eksenli konuları işlemiştir.

• Din dışı içerikli gazel ve murabbalarıyla tanınan şair, bu türlerde güçlü örnekler vermiştir.

• Tarih düşürme sanatını şiirlerinde sıklıkla kullanarak bunu bir gelenek hâline getirmiştir.

• Kendine özgü bir Divan’ı bulunmaktadır.

• Döneminde, edebî kişiliği dolayısıyla “Sultânü’ş-şuarâ” (şairler sultanı) unvanı ile anılmıştır.

• Fatih Sultan Mehmet’in veziri olarak görev yapmış; bir dönem idama mahkûm edilmiş, ancak kaleme aldığı “Kerem Kasidesi” ile padişahın takdirini kazanarak idamdan kurtulmuştur.

• Şairin, dönemindeki birçok önemli ismin şiirlerine yazdığı çok sayıda naziresi de mevcuttur:

.

• "Kerem Kasidesi"ni Şeyhi'ye;

• "Güneş Kasidesi"ni Atai'ye;

• "Gönül Redifli Murabbası"nı Melihi'ye nazire olarak yazmış.

 

Eserleri

 

1. Kerem Kasidesi

 

Ahmed-i Da'i

 

• Asıl adı Ahmet olan sanatçı, eserlerinde "Dâ'î" mahlasını kullanmıştır.

• En çok bilinen eseri, "Çengnâme" adlı mesnevisidir.

• Sanatçının hem Türkçe hem de Farsça Divan'ı bulunmaktadır.

• Anadolu sahasında gelişen Türk edebiyatının kurucu isimlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

• Yalnızca Türkçe değil, aynı zamanda Arapça ve Farsça eserler de kaleme almış; çok dilli edebi üretimiyle dikkat çekmiştir.

• Döneminin ilmî birikimine sahip bir âlim kimliğiyle de öne çıkmaktadır.

• "Teressül" adlı eseri, II. Murad adına kaleme alınmış olup, mektup türlerini öğretmeye yönelik süslü nesir örneği olarak değerlendirilmektedir.

 

Eserleri

 

1. Çengnâme 

  

16. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

Fuzuli

 

• Divan edebiyatının en usta şairlerinden biri olarak kabul edilen sanatçı, saltanat merkezinden uzakta, Kerbela’da yaşamını sürdürmüştür.

• Medrese kökenli bir eğitim alan şair, Arapça ve Farsçayı ileri düzeyde öğrenmiş ve kullanmıştır.

• Dönemine kıyasla oldukça sade bir dil kullanmış; bu sadelik, şiirlerinin dil ve üslup özelliklerinde açıkça görülmektedir.

• Şair, tüm eserlerini Azeri Türkçesiyle kaleme almıştır.

• Divan edebiyatının hemen her nazım türünde ürün vermekle birlikte, özellikle gazelleriyle büyük bir şöhrete ulaşmıştır.

• Şiirlerinde ağırlıklı olarak tasavvufî temalara yer vermiş; aynı zamanda aşk temasını da derinlikli bir şekilde işlemiştir.

• Eserlerinde yoğun biçimde hissedilen ızdırap ve içsel çalkantılar, onu “muzdarip şair” kimliğiyle öne çıkarmaktadır.

• Aşk, rindlik, ızdırap ve fedakârlık, şairin şiirlerinde öne çıkan başlıca temalardır.

 

Eserleri

  1. Şikayetnâme-mektup

  2. Leyla ve Mecnun

  3. Hadikatü's-süeda (mutluluğa erenlerin bahçesi)

  4. Beng ü Bade-mesnevi

  5. Sakinâme-mesnevi

  6. Şah û Geda-mesnevi

 

Bâki

 

• Sanatçı, yalnızca iyi bir medrese eğitimi almakla kalmamış, aynı zamanda çeşitli medreselerde müderrislik görevinde de bulunmuştur.

• Zaman zaman kadılık görevleri üstlenerek, ilmiye sınıfında da önemli bir yer edinmiştir.

• Kaleme aldığı eserlerde din dışı temalara ağırlık vermiştir; özellikle bireysel yaşantılara ve duygulara odaklanmıştır.

• Yaşadığı dönemin zevk, sefa, aşk, bolluk ve refah dolu atmosferi, şiirlerine konu olarak yansımıştır.

• Gazel türünde verdiği eserlerle büyük başarı sağlamış, bu alanda klasik Türk edebiyatının önde gelen isimleri arasında yer almıştır.

• Dili etkili ve ustalıkla kullanmış, şiirlerinde ahenkli, akıcı ve neşeli bir anlatım tercih etmiştir.

• Söz sanatlarına hâkimiyetiyle de dikkat çeken sanatçı, edebî üslubunu güçlü imgelerle beslemiştir.

• Döneminde edebiyat çevrelerinde, kendisine "Sultânü’ş-şuarâ" (şairler sultanı) unvanı verilmiştir.

 

Eserleri

  1. Kanuni Mersiyesi-Terkib-i Bent

  2. Divan

  3. Fezdil-i Mekke

Hayali

 

• Sanatçı, kaleme aldığı eserlerinde yerli unsurları tasavvufî düşüncelerle harmanlayarak, özgün bir anlatım geliştirmiştir.

• Eserlerinde, atasözleri ve deyimlere sıkça yer vererek halk kültürünü edebî söylemine yansıtmıştır.

• Yazın dili olarak İstanbul Türkçesi’ni tercih etmiş, bu yönüyle de dönemin dil zevkini yansıtmıştır.

• Sanatçının, nazım türlerinde yazılmış bir Divan’ı da bulunmaktadır.

 

Eserleri

  1. Divan

 

Seydi Ali Reis

 

• Sanatçı, asıl şöhretini denizcilik alanındaki başarılarıyla kazanmıştır.

• Eserlerini sade ve anlaşılır bir dille kaleme alarak, geniş bir okuyucu kitlesine hitap etmiştir.

• Bazı metinlerinde, Nevâî etkisiyle Çağatay Türkçesi lehçesine yer vermiştir.

 

Eserleri

  1. "Miratü'l Memalik": Sanatçı, Hint seferi sırasında yaşadıklarını anlatır.

  2. "Kitabü'l Muhit": Önemli denizcilik bilgilerini içerir.

17. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

Nabi

 

• Hikemî tarzın öncülerinden biri olarak kabul edilen sanatçı, bu doğrultuda pek çok eser kaleme almıştır.

• Toplumun aksayan ve gülünç yönlerini, özellikle bazı manzumelerinde eleştirel bir bakış açısıyla işlemiştir.

• Eserlerinde, dinî ve töresel değerlere bağlı ahlaki öğütlere geniş yer vermiştir.

• Şiiri, düşünceleri aktarmada bir araç olarak görmüş; bu anlayışla didaktik bir üslup benimsemiştir.

• Yaşadığı dönemin edebî diline kıyasla, daha sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır.

 

Eserleri

  1. Hayriyye

  2. Hayrabad

  3. Münşeat

  4. Tuhfetü'l Harameyn

Nefi

 

• Hiciv türünün öncülerinden biri olarak kabul edilen sanatçı, özellikle yaşadığı dönemin ileri gelenlerini hedef alan sert ve nükteli kasideleriyle tanınmıştır.

• Kaleme aldığı hicivlerde, övme ve yergi unsurlarını uç noktalarda kullanmış; methiyelerinde aşırıya kaçarken, eleştirilerinde de keskin ve ölçüsüz bir üslup benimsemiştir.

• Hicivdeki gözü kara tavrı, onu zaman zaman aile bireylerini dahi eleştirmekten alıkoymamış; babası hakkında yazdığı sert ifadeler bunun en dikkat çeken örneklerindendir.

• Dönemin önde gelen devlet adamlarından birini hedef aldığı hicvi, siyasi sonuçlar doğurmuş ve sanatçı, kementle boğdurularak öldürülmüştür.

• Edebî dil bakımından, ağır, süslü ve sanatlı bir üslup benimsemiştir.

 

Eserleri

  1. "Siham-ı Kaza": Kaza okları anlamına gelen sanatçının bu eseri, hicivlerinin yer aldığı bir yapıttır.

Evliya Çelebi

 

• Seyahatnâme türünün en önemli temsilcilerinden biri olan sanatçı, eserlerinde genellikle sade, doğal, yer yer özensiz ve serbest bir dil kullanmıştır.

• Gerek resmî görevleri kapsamında gerekse şahsî merakıyla, Osmanlı coğrafyasının çeşitli bölgelerinin yanı sıra İran’dan Avusturya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyayı gezmiş; bu seyahatlerini gözlemlerine dayalı bir üslupla kaleme almıştır.

Eserleri

  1. "Seyahatname": Tarih, coğrafya, sosyoloji, folklor, hukuk ve etnoloji için bir kaynak niteliğindedir.

Katip Çelebi

 

• Batı'da Hacı Kalfa olarak bilinir.

• Sanatçı, sade bir dil ile eserlerini kaleme aldı.

 

Eserleri

  1. "Keşfü'z Zünûn": On beş bin eser ve on bin yazarın tanıtıldığı bibliyografik bir eserdir. Arapça olarak yazıldı.

  2. "Cihannüma": Batılı bir anlayışla hazırlanmış bir coğrafya eseridir.

  3. "Tuhfetü'l Kibar Fi Esrafü'l Bihâr": Denizcilik seferlerinden ve büyük Türk denizcilerinden bahseder.

  4. "Mizanü'l Hak": Dini, ahlaki ve toplumsal konuları işleyen didaktik bir eserdir.

  5. "Düsturü'l Amel": Devlet işlerinde gördüğü aksaklıkları ve bunun sonucunda da bu aksaklıkların çarelerini eserinde anlattı.

 

18. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

Nedim

 

• Lale Devri’nin önde gelen şairlerinden biri olan sanatçı, bu dönemin zarafetini, görkemi ve eğlence kültürünü şiirlerine yansıtmıştır.

• Divan edebiyatında yerlileşme ve mahallîleşme eğilimi, büyük ölçüde onunla başlamıştır.

• Şiirlerinde musiki, ahenk, zarafet, eğlence ve nükte bir arada yer alır.

• Divan edebiyatının geleneksel, katı kurallarını kırarak kendine özgü, sade ve doğal bir üslup benimsemiştir.

• İstanbul’un fiziki ve kültürel dokusunu, İstanbul Türkçesiyle birlikte şiire kazandırmıştır.

• Gözleme dayalı gerçeklik, yaşanan hayatın neşesi ve dış dünyaya ait canlılık, onun şiir anlayışının temelini oluşturur.

• Eserlerinde ağırlıklı olarak aşk, şarap, eğlence ve hayattan haz alma temalarını işlemiştir.

• Şiir dili yalın, açık ve akıcıdır.

• Din dışı temalara yönelmiş; bireysel zevklere ve dünyevî yaşama odaklanmıştır.

• Divan edebiyatında şarkı türünün en önemli temsilcisi olarak kabul edilir.

• Divanı’nda, hece ölçüsüyle yazılmış bir türkü de yer almaktadır.

 

Eserleri

  1. Divan

Şeyh Galip

 

• Divan edebiyatının son büyük temsilcisi kabul edilen Şeyh Gâlip, aynı zamanda Galata Mevlevîhanesi’nin postnişinidir.

• Mutasavvıf kimliğiyle öne çıkan sanatçı, eserlerinde ağır, sanatlı ve yoğun söz sanatlarıyla bezenmiş bir dil kullanmıştır.

• Divan şiirinin klasik geleneklerine bağlı kalmakla birlikte, kendine özgü, bireysel bir şiir anlayışı ve estetik atmosferi de oluşturmuştur.

• Sebk-i Hindî üslubunun Türk edebiyatındaki en önemli temsilcisi olarak kabul edilir.

• Şiirlerinde, derin düşünceler, soyut tasvirler ve zengin bir hayal gücü hâkimdir.

• Musiki ve ahenk, onun şiir dünyasında önemli bir yer tutar.

• Nabi’nin Hayrâbâd adlı mesnevisini yeterli bulmayarak, benzer bir konuya sahip olan ve edebiyatımızın en özgün mesnevilerinden biri kabul edilen Hüsn ü Âşk eserini kaleme almıştır.

 

Eserleri

  1. "Hüsn ü Âşk": Tasavvuf felsefesini anlatan alegorik bir Mesnevi'dir.

  2. "Divan": Şiirlerinde oluşur.

19. Yüzyıl Divan Edebiyatı Sanatçıları

Yenişehirli Avni

 

• Sanatçı, kaleme aldığı şiirlerinde klasik divan mazmunlarının yanı sıra Batılılaşma süreciyle edebiyatımıza giren yeni kavram ve sözcüklere de yer vermiştir.

• Şiirlerinde rahat, akıcı ve doğal bir söyleyiş dikkati çeker.

• Sanatçının, Türkçe kaleme alınmış bir divanı da bulunmaktadır.

 

Eserleri

  1. Divan

Enderunlu Vâsıf

 

• Şairin şiirlerinde, Nedim’in üslup ve söyleyiş tarzının etkileri açıkça görülmektedir.

• Sanatçı, özellikle şarkı türündeki manzumeleriyle tanınmıştır.

• Kaleme aldığı şiirlerinde, İstanbul’u estetik bir duyarlılıkla ve tüm zarafetiyle tasvir etmiştir.

• Halk söyleyişlerine yer vermekle birlikte, zaman zaman kalıplaşmış ifadelerden sıyrılamadığı da dikkati çeker.

• Şiirlerini bir divan içerisinde toplamıştır.

Eserleri

  1. Divan

Keçecizade İzzet Molla

 

• Şair, kaleme aldığı şiirlerinde yalın ve anlaşılır bir dil tercih etmiştir.

• Dönemin padişahını eleştirmesi nedeniyle Keşan’a sürgün edilmiştir.

• Mevlevî tarikatına mensup bir sanatçıdır.

 

Eserleri

  1. Mihnet-i Keşan

  2. Gülşen-i Aşk

  3. Bahar-ı Efkar

  4. Hazan-ı Asar

DİVAN EDEBİYATI’NDA NESİR (DÜZYAZI)

 

• Divan edebiyatı, genel olarak şiir ağırlıklı bir dönemdir. Ancak düzyazı türünde de eser veren sanatçılar olmuştur.

• Divan edebiyatında düzyazıya, "İnşa" yazarına da, "Münşi" denilmektedir.

• "Münşeat" terimi de, düzyazılar, anlamına gelmektedir.

• "Nesir" sözcüğü; yaymak, dağıtmak anlamına gelmektedir.

Nesir Türleri

Sade Nesir

• Halka bilgi vermek için sade bir dille kaleme alınan eserlerdir. Genel olarak tefsir ve hadis kitapları, din ve tasavvuf konularında yazılan yazılardır.

• Bu tür; tarih, menakıbnâme ve destan niteliği taşır.

Bu Türdeki Önemli Eserler

  1. Sehi Bey- Heşt Behist

  2. Seydi Ali Reis- Miratü'l Memalik

  3. Mercimek Ahmet- Kabusnâme

  4. Kul Mesut- Kelile ve Dimne

  5. Evliya Çelebi- Seyahatname

Orta Nesir

• Eserde anlatılmak istenenin, verilmek istenen mesajın anlaşılır bir şekilde ortaya konduğu ve zaman zaman sanatlı süslü bir dille, günlük konuşma dilinden uzak bir biçimde, süslü nesri anımsattığı da oluyor.

• Öğretici bir nitelik taşımaktadır. Bilim ve kültür alanındaki birçok eser, Orta Nesir ile kaleme alınmıştır.

 

Bu Türdeki Önemli Eserler

  1. Naima Tarihi

  2. Peçevi Tarihi

  3. Âşık Paşazade Tarihi

Süslü Nesir

• Titiz bir biçimde, sanatlı süslü bir lisan ile, Arapça ve Farsça tamlamalarla okunduğunda zor anlaşılan ve bağlaçlarla uzayıp giden cümlelerle örülmüş bir nesirdir.

• Divan Edebiyatı'nda süslü nesirle, "İnşa" ismi kullanılır.

 

Bu Türdeki Önemli Eserler

  1. Sinan Paşa- Tazarrunâme

  2. Fuzuli- Şikayetnâme

 

Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri 

Beyitlerle Kurulan Nazım Biçimleri

  1. Gazel

  2. Kaside

  3. Mesnevi

  4. Kıt'a

  5. Müstezat

Tek Dörtlükten Oluşan Nazım Biçimleri

  1. Rubai

  2. Tuyuğ

  3. Murabba

  4. Şarkı

  5. Terbi

Bentlerle Kurulanlar Nazım Biçimleri

  1. Terkib-i Bent

  2. Terci-i Bent

  3. Muhammes

  4. Müseddes

  5. Müsebba

  6. Musemmen

  7. Mütessa

  8. Muaşşer

Beyitlerle Kurulan Nazım Biçimleri

Gazel

 

• Gazel, çoğunlukla güzellik, aşk ve aşkın doğurduğu ıstırap gibi bireysel temaların işlendiği kısa şiir türüdür.

• Gazelin ilk beyitine matla,

• Son beyitine makta,

• En güzel beyitine beytü’l-gazel,

• Şairin mahlasının geçtiği beyite ise taç beyit (veya şah beyit) adı verilir.

• Gazelin beyitleri arasında zorunlu bir konu birliği aranmaz.

• Ancak beyitler aynı temayı işlerse, bu tür gazellere “yek-âhenk” gazel denir.

• Bütün beyitleri aynı düzeyde sanat ve estetik değer taşıyorsa, “yek-âvâz” gazel olarak adlandırılır.

• Gazeller genellikle 5 ile 15 beyit arasında yazılır.

• Uyak düzeni, ilk beyitin kendi arasında uyaklı olduğu ve sonraki beyitlerin yalnızca ikinci dizesinin ilk beyitle uyaklı olduğu “aa, ba, ca...” şeklindedir.

• Gazelde, iç uyak kullanımı söz konusuysa bu tür gazellere “musammat gazel” denir.

Gazel Türleri

Âşıkâne Gazel

-Aşktan, aşkın acısından ve ızdırabından bahseden içi acı dolu beyitlerdir. En önemli temsilcisi Fuzûli'dir.

Rindâne Gazel

-Dünya malları, şan ve şöhret bunun yanı sıra zevk û sâfa'nın işlendiği beyitlerdir. En önemli temsilci Bakî'dir.

Hikemi Gazel

 

-Özlü sözler içeren, hayat dersi veren, ahlaksal eğitici-öğretici bilgiler içeren gazellere denir. En önemli temsilcisi Nabi'dir.

Şûhâne Gazel

 

-Sevgi, aşk, zevk gibi çapkın bir söyleyişle yazılan şiirlerdir. Nedim en önemli temsilcisidir.

Kaside

 

• Belirli bir amaç doğrultusunda yazılan şiirlerdir. Din ve devlet büyükleri övülür.

• Uyak düzeni, "aa-ba-ca..." şeklindedir.

• Kadidenin ilk beyitine, "Matla" son beytine, "Makta" en güzel beyitine, "Beytü'l Kasid" ve şairin adının geçtiği yere de, "Taç Beyit" denir.

• Kasideler 33-99 beyit arasında yazılır.

Kasidenin Bölümleri

Nesib "Tesbib" (Giriş)

-Tasvir bölümüdür.

Girizgâh

-Asıl konuya giriş için hazırlık bölümüdür.

Methiye

-Övülecek kişi övülmeye başlanır.

-Kasidenin asıl bölümüdür.

Fahriye

-Kaside yazarı kendini ve yazdığı eseri övmeye başlar.

Tegazzül

-Şair burada kendi başına gazel diyebileceğimiz mısralar yazar.

Dua

 

-Övülen kişi için dua okunur.

Konularına Göre Kasideler

 

Tevhid: Yaradan'nın birliğini anlatan şiirlerdir.

Münacaat: Yaradan'a yalvarıp yakarmak için yazılan şiirlerdir.

Naat: Hz. Peygamber (s.a.v.)'in büyüklüğünü anlatan şiirlerdir.

Mersiye: Padişahlar ve devrin ileri gelenlerinin, ölümünden duyulan üzüntüyü anlatan şiirlerdir.

Methiye: Kasidede övülen kişinin özellikleri anlatılır.

Hicviye: Bir kimseyi yermek için yazılır.

Mesnevi

 

• Mesnevi, genellikle öğüt verici nitelikteki olayları anlatan uzun soluklu manzum eserlerdir.

• Bu nazım biçiminde, aşk, savaş, tarihî olaylar, dinî ve tasavvufî içerikler başta olmak üzere çok çeşitli temalar işlenir.

• Her beyitin kendi içinde uyaklı olması ve beyit sayısında herhangi bir sınırlama bulunmaması, mesneviyi şairler açısından rahat ve esnek bir yazım türü hâline getirmiştir.

• Aruz ölçüsünün kısa kalıpları tercih edilerek kaleme alınır.

• Mesnevilerde uygulanan uyak düzeni, her beyitin kendi içinde kafiyeli olduğu “aa, bb, cc, dd...” biçimindedir.

Divan Edebiyatı'nda Önemli Mesneviler

  1. "Leyla ve Mecnun, Beng û Bade"- Fuzûli

  2. "Harnâme, Hüsrev û Şirin"- Şeyhi

  3. "İskendernâme, Cemşid û Hursid"- Ahmedi

  4. "Hayrabâd, Hayriyye"- Nabi

  5. "Hüsn û Âsk"- Şeyh Gâlip

  6. "Risaletü'n Nushiyye"- Yunus Emre

  7. "Garipnâme"- Âşık Paşa

Müstezat

 

• Artık, ziyâde mısra demektir.

• Her beytin uzun dizesinin sonuna kısa bir dizenin eklenmesiyle oluşan bir biçimdir.

• Eklenen bu kısa dizelere de, "Ziyâde" denilir.

• Nazım biçimi Gazelle aynıdır.

• Uyak düzeni bakımından da Gazelle aynıdır.

• Matla beyti yoktur. Gazel'de işlenen konular işlenir.

Kıt'a

 

• Divan edebiyatında belli bir uyak düzeniyle yazılır.

• Dizeleri arasında ölçü birliği bulunur.

• En az iki beyit en fazla on altı beyitten oluşan iki beyitlik bir nazım biçimidir.

Tek Dörtlükten Oluşan Nazım Biçimleri

Rubai

 

• Dört dizelik bir nazım biçimidir.

• İran edebiyatına aittir.

• Uyak düzeni “aaxa” şeklindedir.

• Hayatın anlamı, hayat felsefesi, ölüm, şarap vb. konular işlenir.

• Aruz'un yirmi dört farklı kalıbıyla yazılır.

• En önemli temsilcisi, Ömer Hayyam'dır.

• Bizim edebiyatımızda en önemli isim, Yahya Kemal Beyatlı'dır.

Tuyuğ

 

• Dört dizelik bir nazım biçimidir.

• Uyak düzeni Rubai gibidir.

• Konu sınırlaması yoktur. Aşk, şarap vs.

• Türklerin Divan edebiyatına kazandırdığı bir türdür.

• En önemli temsilcileri, Kadı Burhaneddin, Ali Şir Nevai ve Nesimi'dir.

Şarkı

 

• Besteyle okunmak için yazılan, dörtlüklerden oluşan aşk şiirleridir.

• Dörtlük sayısı üç ila beş arasındadır.

• Dizeler arasında nakaratlar bulunur.

• Uyak düzeni, “abab-cccb-dddb...” Şeklindedir.

• Aşk ve sevgi gibi konuların yanı sıra gündelik hayattan da konular işlenir.

• En önemli temsilci, Nedim'dir.

Terbi

 

• Bir gazelin beyitlerinin üstüne, başka bir şair tarafından, aynı ölçü ve uyakta, ikişer dize eklenmesiyle oluşur.

• Eklenen dizeler gazelin beytinin birinci dizesine uyar.

• Uyak düzeni, “aaaa-bbba-ccca-ddda...” Şeklindedir.

Bentlerle Kurulan Nazım Biçimleri "Musammatlar"

Terkib-i Bent

 

• Bentlerden oluşan bir nazım biçimidir.

• Her bent 7-10 bölümden oluşur.

• Bent sayısı 5-15 arasında değişir.

• Bentler arasında, bentleri birbirine bağlayan, bir vasıta beyit vardır.

• İşlenen konu olarak; Şairin felsefi düşüncesiyle toplumsal konular işlenir.

• Her bentten sonra, "Vasıta Beyit" değişir.

• Uyak düzeni Gazel'le aynıdır.

• En önemli temsilcisi, Bağdatlı Ruhi'dir.

• Edebiyatımızdaki en önemli temsilci ise, Ziya Paşa'dır.

Terci-i Bent

 

• Şekil bakımından Terkib-i Bent gibidir.

• Her bendin sonunda vasıta beyti değişmez.

• Felsefi konular, Yaradan'nın kudreti, kainatın sırları, tabiatın zıtlıkları vb. konular işlenir.

Not

 

• Terkib-i Bent ile Terci-i Bent arasındaki en önemli fark şudur: Terkib-i Bent'te vasıta beyti değişirken; Terci-i Bent'te vasıta beyti değişmez.

Musammatlar

Muhammes

 

-Beş dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

Müseddes

 

-Altı dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

Müsebba

 

-Yedi dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

Musemmen

 

-Sekiz dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

Mütessa

 

-Dokuz dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

Muaşşer

 

-On dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.

Divan Edebiyatı Düzyazı Biçimleri

 

 

Tarih-Vakayinâme

 

• Vakayiname, Osmanlı Devleti'nin resmi tarihidir. Tarih yazarına, "Muverrih"; Vakayiname yazarına da, "Vakanüvist" denir.

Bu Türde Yazılmış Önemli Eserler

  1. Naima- Naima Tarihi

  2. İbrahim Peçevi- Peçevi Tarihi

Tezkire

 

• Günümüzde kullanılan ismiyle, "Biyografi" olan tezkire, ünlü kişilerin yaşam öykülerinin anlatıldığı eserlerdir.

Bu Türde Yazılmış Önemli Eserler

  1. Ali Şir Nevai- Mecalisü'n Nefais- İlk şairler tezkiresi.

  2. Sinan Paşa- Tezkiretü'l Evliya

Gazavatnâme

 

• Savaşların, kahramanlıkların, başarılarını ve zaferlerinin anlatıldığı eserlerdir.

Seyahatnâme

 

• Yazarların, gezip gördükleri yerleri anlatan eserlerdir.

Bu Türde Yazılmış Önemli Eserler

  1. Evliya Çelebi- Seyahatname

  2. Seydi Ali Reis- Seyahatname ve Anı örneği.

Sefaretnâme

 

• Osmanlı elçilerinin bulundukları ülkeye ait bilgi ve izlenimlerini içeren gezi yazılarına benzer yapıtlardır.

Bu Türde Yazılmış Önemli Eserler

  1. Yirmi Sekiz Çelebi Mehmet- Paris Sefaretnâmesi

Şehrengiz

 

• Bir şehrin güzelliklerinin anlatıldığı eserlerdir. Şehir övgüye mazhar edilir.

Surnâme

 

• Şehzadelerin sünneti ve kadın sultanların evlilik törenlerinin anlatıldığı eserlerdir.

Siyer

 

• Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hayatının anlatıldığı eserlerdir.

 

Bu Türde Yazılmış Önemli Eserler

  1. Erzurumlu Kadı Darir: Siretü'n-Nebi

  2. Bu Türde yazılmış ilk örnektir.

Münşeat

 

• Mektuplardan veya çeşitli konulardaki sanatlı ve süslü Nesir örneğidir.

   

Divan Edebiyatı’nda Edebi Akımlar

 

Türki Basit (Basit Türkçe) Akımı

 

• 16. yüzyılda etkili olan bu akımın temsilcileri, "Tatavlalı Mahremi, Aydınlı Vidalı ve Edirneli Nazmî'dir."

• Bu şairler, aruz ölçüsü ve Divan edebiyatı nazım biçimlerini kullanmalarının yani sıra saf Türkçe şiirler yazdılar. yabancı sözcük ve tamlamaları şiire katmadılar.

• Divan edebiyatı mazmunları yerine, halk dilinde mevcut olan mecazları, deyim ve atasözlerini kullandılar.

Mahallileşme (Yenileşme) Akımı

 

• İlk önce Bakî'de görülen bu akım, İstanbul tabiatına, diline yakınlaşma üzerine kurulmuştur.

• 18.yüzyılda en güçlü örnekleri Nedim verdi.

• 19.yüzyılda Enderunlu Vâsıf da bu akıma hizmet etti.

Sebk-i Hindi (Hint Tarzı) Akımı

• 17. yüzyılda birtakım İran'lı şairlerin Hindistan'a seyahatleri sonucunda bu akımı Divan edebiyatına kazandırdılar.

• 17. yüzyılda Naili, Neşâti; 18.yüzyılda Şeyh Galip bu akımın temsilciliğini yaptılar.

• Bu akımı benimseyen sanatçılar eserlerinde, söz oyunları yerine anlam derinlikli ve anlam oyunlarını kullandılar. Açık bir söyleyiş yerine mecazlı, ağdalı, süslü, kapalı ,yoğun ve zor anlaşılır bir dille eserlerini kaleme aldılar.

bottom of page